Çay, why do you love me? Ha?

Hey!

Uzun zamandır yazmıyormuşuz buraya birşeyler. Halbuki biz hala deli gibi çay içiyoruz. İçiyoruz değil mi? İçiyosunuz di mi lan?! Hmm.

Şimdi efendim, tam "Kış bitti abi. Bi kaç haftaya denizdeyiz. Hurraa!" gibi cümleler kurmaya başlanığınızda (başladığımda?) aslında soğuklar daha yeni yeni başlıyordu. Şubat ayı bitti bitecek, dışarıda feci bi soğuk var. Ki ben bugün okuldan dönerken, ellerimi bir daha kullanamayacağımı düşündüm. Ciddi ciddi dondular zira. Karla karışık yağmur çok fena bi olay.

Demek istiyorum ki, tam hasta olma havası. Dikkatli olmalı insan. Beresini, eldivenini, atkısını almalı dışarı çıkarken. Sıkı sıkıya sarılmalı onlara. Herkes robot gibi yürüsün onlar yüzünden.

Sonra evine geldiğinde de sıcacık çayına davranmalı. Petübör yiyip, Lost izlemeli (Bugün Perşembe beybiiii. Lost günü. Birazdan izleyeceğim ben, üç beş dakika kaldı, mmm.).

Ama diyelim ki herşey için çok geç. Bi kere şifayı kapmışsınız. N'apmalı?

Doktora gidin tabii ki.

Başka?

Kuşburnu çayı!

Doğal C vitamini içeren en değerli kaynak olan kuşburnunda A, B1, K, P vitaminleri; mineraller, meyve asitleri, flavonlar, tanen ve şeker bulunur.

Bitki çaylarından pek haz etmem. Ama vişne suyu rengindeki bu çay bence inanılmaz güzel bi tada sahip. Mutlaka denemelisiniz. Şeker koymayın bence, tadını çok kötü yapıyor.

Garbage da dinleyebilirsiniz bunlar yanında.

Aha, Shirley Manson'ın saç rengi de kuşburnu çayı rengi. Kuaförünüze böyle tarif edebilirsiniz.

Lost indi, gidiyorum ben.

Gene geleceğim.

-benbunuyazarkenkuşburnuçayıiçtim.-
-benimadımgizem-
-yaseninki?-
-uzattım.-

akedemik bir araştırma

Aslına bakarsak çay çok eşsiz bir içecek bence. Yani o kadar basit ki aslında.. ama bir o kadar da sempatik bir o kadar da albenisi var (senin bahanen ne?! eahsufhsaf xD).

Bir de şey var tabii ki, çayın o mistik tadını, gizemli havasını tamamen sindirmek var. Bu olayın tam olarak nasıl ve ne zaman gerçekleşebileceğini araştıran isveçli bilim adamları şöyle bir açıklamada bulunmuş;

Yaptığımız araştırmalar sonucu çayın bir kez daha über bir içecek olduğuna karar verdik, gerçi bu bilinen bir şeydi ama olsun. Yine yaptığımız araştırmalar sonucu çayın özellikle -güneşin konumu, havanın sıcaklığı ve insanın fizyolojik durumu göz önüne alındığında- akşam yemeklerinden sonra içilmesinin kişilerde bıraktığı etki günün hiçbir diliminde bu kadar hoş olmamıştır. Lafı fazla uzatmaya gerek yok, akşam yemeklerinden sonra çay içerseniz siz kazanırsınız, bizden söylemesi...

İşte böyle sevgili çayseverler, akedemik araştırmalar söylüyor bunu -bi taraflarımdan uydurucak halim yok zaten- hem de isveçli bilim adamlarının akedemik araştırmaları.. Çay içelim, her zaman içelim ama akşam yemeklerinden sonra daha bir güzel içelim, içelim güzelleşelim (hmnn).

Neyse nadide bir paatos şarkısı ile bitirelim yazıyı,